BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Bağışıklık sistemi, bir canlıda hastalık nedeni olan patojenleri (bakteriyel ve viral) ve tümör hücrelerini (kanser) tanıyıp onları yok eden işleyişlerin toplamıdır. Bağışıklık sisteminde çok sayıda organ ve hücre görev almaktadır.
Lenfoid kökenli (lenfositler) ve kemik iliği öncülü (granülositler) olmak üzere iki temel hücre grubundan farklılaşan çok sayıda bağışıklık hücresi ile oluşmaktadır ve her birinin çok önemli ve farklılaşmış görevleri vardır. Birkaç örnek vermek gerekirse doğal katil hücreler virüsler tarafından enfekte edilen hücreleri ve kanser hücrelerini hedef alırken, T hücreleri spesifik yanıt oluşturmak üzere ilgili patojene özgü antikorların üretilmesinden sorumludur.
Sadece Kış Aylarında mı İhtiyacımız Var
Kış aylarında grip ve enfeksiyonların daha sık görülmesi nedeni ile bağışıklık sistemi ile ilgili kaygılar da bu aylarda artar. Kış aylarında bağışıklık sistemi kalabalık olarak toplu yerlerde bulunma, güneş ışığının azlığı, soğuk hava, hava kirliliği gibi nedenlerle zayıflar. Grip için tam bir tedavi mümkün olmamakla birlikte bazı antiviral ilaçlar, bitkisel veya doğal kökenli immün sistemi destekleyici ürünler önerilebilir. Kişiye göre farklılık göstermekle birlikte çok iyi sonuçlar veren preparatlar günümüzde mevcuttur. Yine C vitamini başta olmak üzere vitamin & mineral desteği önemlidir.
Kış aylarından sonra hekim ve eczacıya başvurular önemli ölçüde azalır. Ancak unutulmaması gereken nokta bağışıklık sisteminin yaşamsal öneme sahip olduğu ve her zaman sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekenin yapılması gerektiğidir. Bahar ve yaz aylarında da çevremizde bakteriler, virüsler, ya da vücudumuzda oluşan serbest radikaller, zararlı maddeler olacağı için güçlü bir bağışıklık sistemi elzemdir.
Güçlü Bir Bağışıklık Sistemi İçin Neler Yapılmalı
Öncelikle sağlıklı beslenmek ve egzersiz… Eski dönemleri düşünecek olursak yaşam şeklimiz ve beslenme alışkanlıklarımız tamamen farklı idi. Tükettiğimiz tahıl ürünleri; tam buğday ekmeği, tam tahıl ekmeği gibi içinde bol miktarda B vitaminleri ve değerli lifler bulunan ürünlerdi. Tüketilen sebze ve meyvelerin içinde yine vitamin ve mineral oranı günümüze göre 2-3 kat daha fazlaydı. GDO’lu gıdalar mevcut değildi. Buna ek olarak güçlü bir bağışıklık sistemi için çok önemli olan probiyotik alımı da çok yüksekti. Kefir, ev yapımı yoğurt, fermente gıdalar bol miktarda tüketilmekteydi. Günümüzde bu beslenme formunu yakalamak çok mümkün görünmüyor. Çalışma şartları ve ekonomik şartlar nedeniyle dengesiz beslenme en başta gelen sorunlardan biri. Buna ek olarak hava kirliliği, denizlerin ve suların kirliliği, stres de eklendiğinde bağışıklık sistemi başta olmak üzere insan sağlığı çok olumsuz etkileniyor haliyle…
Hangi Besin Desteklerini Kullanmalıyız
Güçlü bir bağışıklık sistemi için dengeli ve mümkün olduğu kadar doğal yöntemlerle beslenmek en önemlisi. Besin desteklerine gelince, prebiyotik lifler ve probiyotik tüketimi bağışıklık sistemimizde mevcut olan ve patojenleri yok etmeye programlanmış hücrelerin aktivitelerini destekleyerek bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Uluslararası makalelerde sağlıklı bir bağışıklık sisteminin devamı için koruyucu olarak, 2,5 milyar- 5 milyar arası canlı probiyotik içeren peraparatlar öneriliyor.Tedavi edici dozlarda yaklaşık 2-3 kat fazla miktarda alınması söz konusu iken bazı hastalıklar için çalışmalar hala devam etmekte…
Diğer önemli besin destekleri vitamin ve mineraller… Özellikle dengesiz beslenen, yeterli meyve ve sebze tüketmeyen bireyler, sigara içenler, yaşlılar, hamileler gibi özel durumu olan bireyler için doğru olan vitamin & mineral desteğini kullanmak çok önemli. Örnek vermek gerekirse her bir sigara vücuttan ortalama 50 mg C vitamini kaybedilmesine karşılık geliyor. Bu nedenle günde 10 sigara içen biri için 500 mg bile yeterli olmayabilir. Yine C vitamini virüslerin hücreye tutunmasını engellediği için gripten korunmak ve hastalık süresini kısaltmak için 500 mg -1000 mg arası tüketilebilir.
Ekmek mayasından elden edilen beta glukan, siyah mürver (sambucus nigra) , ekinezya, Afrika sardunyası (pellargonium sidoides) kökü ekstresi gibi destekler de kullanılabilir.
Bağışıklık sistemini güçlendiren preparatlar doğru dozda ve doğru zamanda kullanıldığında hem genel sağlıklı halin sürdürülmesinde hem de koruyucu olarak, grip ve enfeksiyonlarda tedaviye destek olarak son derece etkili olmaktadırlar.

Edirne'de doğdu. İstanbul üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1995 yılında mezun olduktan sonra MBA programını tamamladı. Londra'da İngilizce ve mesleki İngilizce eğitiminden sonra hedeflediği ilaç sektöründe çalışmaya başladı. 1997 yılında Aventis’te başladığı iş hayatında sırasıyla Eczacıbaşı, Abdi İbrahim ve Actelion firmalarında Ürün Müdürlüğü, Grup Ürün Müdürlüğü, İş Birimi Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Bugüne kadar enfeksiyon hastalıkları, antibiyotikler, NSAİ ‘ler, ağrı, üst solunum yolu hastalıkları ve soğuk algınlığı ürünleri, OTC ürünlerle çalıştı ve lansmanlar yaptı, özgün eğitimler hazırladı. Türkiye’de ve yurt dışında doktor, eczacı ve satış ekiplerine ürün -endikasyon ve pazarlama eğitimleri verdi. Almış olduğu çok sayıda eğitim ile sunum becerileri, beden dili, interaktif eğitim becerileri vb. alanlarda yetkinliklerini geliştirme fırsatı buldu.
Son 5 yıldır İzmir’deki eczanesinde serbest eczacı olarak çalışıyor. Eczanesinde eğitim, prim sistemleri, ürün kategorilerini yönetme konusunda uygulamalara ağırlık veriyor. Aynı zamanda Fortiks Eğitim Danışmanlık bünyesinde meslektaşlarına ve eczane teknisyenlerine sağlık eğitim seminerleri veriyor.
sibelcolak@yahoo.com